Geleceği Aydınlatmak: Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Yükseköğretimin Yeniden İnşası, 1923-1946” Sergisi Devam Ediyor

28.04.2023
Koç Üniversitesi’nin Cumhuriyet’in 100. yılı kapsamında gerçekleştirdiği “Geleceği Aydınlatmak: Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Yükseköğretimin Yeniden İnşası, 1923–1946” adlı sergisi devam ediyor. Türkiye’nin geleceğini şekillendiren kritik bir dönemde yükseköğretim alanındaki gelişmeleri mercek altına alan sergi, farklı arşivlerden önemli belge ve görselleri izleyiciyle buluşturuyor.

Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi ekibinin hazırladığı “Geleceği Aydınlatmak”: Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Yükseköğretimin Yeniden İnşası, 1923–1946” sergisi, 28 Mayıs 2023’e kadar Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi ANAMED’de ziyaret edilebilecek. Eğitim anlayışımızın temellerini atan en önemli gelişmeleri konu edinen sergi, Koç Üniversitesi Kütüphanesi’nin arşivleri başta olmak üzere farklı arşivlerden belge ve görselleri izleyiciyle buluşturuyor. Sergi ayrıca Cumhuriyet’in ilk yıllarında genç Türkiye’nin geleceğini inşa etmek için atılan adımları inceliyor.

Pek çok alanda olduğu gibi yükseköğretim alanında da hızla hayata geçirilen yenilikler, fırsat eşitliğinin sağlanması için atılan çağın ötesinde adımlar, bu yeni anlayışın yerleşmesi ve yetişmiş insan gücü oluşturulabilmesi için yapılan yatırımlar bakımından Cumhuriyet’in ilk yılları, günümüzü de şekillendiren kritik bir döneme işaret ediyor.

Koç Üniversitesi’nin Cumhuriyet’in 100. yıl kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen “Geleceği Aydınlatmak” sergisi, Türkiye tarihi alanında çalışan Dr. Burak Başaranlar’ın kaleme aldığı metinleri, döneme tanıklık eden belge ve görsellerle bir araya getiriyor.

Yükseköğretimde Eşitlik, Yeniden Düzenlenen ve Cumhuriyet’le Büyüyen Kurumlar, Einstein’dan Atatürk’e Mektup

“Geleceği Aydınlatmak” sergisi, yapısal problemlere rağmen Cumhuriyet’in yükseköğretim alanında açtığı ve yeniden düzenlediği kurumları, Almanya’dan gelen bilim insanlarını ve Cumhuriyet’in ilk kuşağını konu ediniyor.

Serginin odağını, eğitim altyapısı geliştirilmeye muhtaç, savaş yorgunu bir toplumu miras alan Cumhuriyet’in yükseköğretim alanındaki toplumsal atılımları oluşturuyor. Bu kapsamda 1908’de Meşrutiyet’in ilan edilmesini takiben ivme kazanan kadın hareketinin eğitim öğretimde sağladığı kazanımlara da değiniliyor. Sergide fırsat eşitliği ve laiklik temelinde atılan bu adımların eğitim kurumlarının hukuk, sanat, ziraat ve beşeri bilimler alanlarındaki faaliyetlerine ve demokratikleşme sürecine sağladığı katkı inceleniyor. Bu süreçte kişisel mücadelelerin önemini de göz ardı etmeyen “Geleceği Aydınlatmak”, Cumhuriyet dönemi kadın hareketinde sesini yükselten ilk isimleri de anıyor. Sergide kadın hareketinde öne çıkan isimlere, bu kurumların yetiştirdiği ilk öğrencilere ve verdikleri ilk kadın mezunlara da değiniliyor.

Öğretim Birliği Yasası’nın kabul edildiği bu yılların önemini belgelerle aktaran sergi, fırsat eşitliği, üniversite özerkliği, bilimsel yaklaşım gibi, eğitim anlayışımızın temelini atan kavramları ele alıyor. Cumhuriyet kadrolarının yalnızca var olan kurumları çağın ihtiyacına cevap verecek biçimde düzenlemekle kalmayıp pek çok yeni fakülte ve araştırma enstitüsünün açılmasına öncülük ettiği yıllarda müzisyen, öğretmen, hukukçu ve akademisyen yetiştirmek üzere kurulan ve bugünlerin inşasında etkili olan yapıların üzerinde duruyor. “Geleceği Aydınlatmak” sergisi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras tek üniversite olan İstanbul Darülfünun’un kapatılarak yerine İstanbul Üniversitesi’nin açılması, Sanayi-i Nefise Mektebi’nin Güzel Sanatlar Akademisi olarak yeniden düzenlenmesi gibi örneklerin yanı sıra yine bu yıllarda temeli atılıp bugün Ankara’da varlığını sürdüren köklü yükseköğretim kurumlarını da inceliyor.

Sergiye konu olan bu yıllar aynı zamanda dünyanın içinden geçtiği kritik bir dönemi de kapsıyor. Almanya’daki siyasi iklimden dolayı ülkelerini terk eden bilim insanlarının Türkiye’nin de içinde bulunduğu ülkelere sığındığı bu yıllar, bilimin en karanlık dönemlerde dahi sınır tanımadığını gösteriyor. “Geleceği Aydınlatmak” sergisi, genç Türkiye’nin kapılarının çok önemli bilim insanlarına açıldığı bu önemli döneme şahitlik eden kilit bir belgeyi, Albert Einstein’ın Atatürk’e mektubunun bir kopyasını da izleyicilerle buluşturuyor.

Geleceği Aydınlatmak: Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Yükseköğretimin Yeniden İnşası, 19231946

28 Mayıs 2023’e kadar

ANAMED Galerisi

Sergi İçerik Ekibi: Tuba Akbaytürk Çanak, Burak Başaranlar, İrem Ünal, Nathalie Defne Gier

Sergi tasarımı: Naz Uğurlu

Dr. Burak Başaranlar

Dr. Burak Başaranlar akademik çalışmalarını Çekirdek Program, Kadir Has Üniversitesi’nde sürdürmektedir. Madun gruplar, devlet inşası ve tek partili rejimlerde devlet-toplum ilişkileri gibi konularda uzmanlaşan Başaranlar, doktora derecesini Binghamton Üniversitesi (State University of New York) Tarih Bölümü’nden almıştır. Doktora tezinde 1923–1950 yılları arasını kapsayan döneme odaklanan Başaranlar, milliyetçi politikaların Doğu Trakya ve İç Doğu Anadolu bölgelerinde devlet inşa süreçlerini nasıl şekillendirdiğini araştırmıştır. Cumhuriyet ve geç dönem Osmanlı İmparatorluğu üzerine yoğunlaşan çalışmalarının yanı sıra, doktora eğitimi süresince Tarihsel Sosyoloji ve Sovyetler Birliği tarihi alanlarında da yan dal yapmıştır. Çalışmaları Türk Tarih Kurumu, Fulbright ve Binghamton Üniversitesi tarafından verilen araştırma burslarıyla desteklenen Başaranlar, 2019 yılında ise Binghamton Üniversitesi’nin vermiş olduğu “Research in Excellence” ödülünü almaya hak kazanmıştır. Araştırmalarını ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilen çeşitli çalıştay ve konferanslarda sunan Başaranlar’ın çalışmaları Middle Eastern Studies ve Nationalities Papers gibi akademik dergilerde yayınlanmıştır. Daha önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Binghamton Üniversitesi’nde araştırma ve öğretim görevlisi olarak dersler vermiş ve Journal of Ottoman and Turkish Studies (JOTSA) dergisinde de yardımcı editör olarak görev almıştır.

Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi Hakkında:

Koç Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi Türkiye’nin kaynak ve hizmetleri ile önde gelen üniversite kütüphanelerinden biridir. 1993 yılında Üniversite ile eş zamanlı olarak İstinye’deki geçici kampüsünde 1.590 kitap ile kurulmuştur. Kütüphane bugün 3 farklı şehirde ve 5 kütüphane ile hizmet vermektedir. Üniversitedeki eğitim ve araştırma faaliyetlerini destekleyen Kütüphane her öğrencinin 21. yüzyılın gereği olan bilgi okuryazarlığı becerileri ile mezun olmasını sağlar. Kitap sayısı 278.000 civarında olup, buna 313.000 civarında e-kitap, 80.000 civarında basılı ve elektronik dergi ile 125 veri tabanı erişimi eşlik etmektedir. Ayrıca 687 el yazmasına, çok sayıda nadir esere ve değerli arşivlere de sahiplik yapan Kütüphane 38 dijital koleksiyon altında 270.000’e yakın dijital varlığı araştırmacıların hizmetine sunmaktadır.

Koç Üniversitesi ANAMED Hakkında:

Anadolu’nun geçmişi hakkındaki bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla 2005 yılında kurulan akademik araştırma merkezi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED), Vehbi Koç Vakfı bünyesindeki Koç Üniversitesi’ne bağlı bulunan uluslararası bir bilim, araştırma ve kültür kurumudur. Merkez, tarih öncesi çağlardan Osmanlı İmparatorluğu’nun sonuna kadar, Türkiye’nin tarihi, sanat tarihi, arkeolojisi ve diğer tüm ilgili disiplinlerin araştırılması ve desteklenmesinin yanı sıra kültür mirası yönetimiyle müzecilik çalışmalarının geliştirilmesi ve yaygınlaşması için bilimsel bir platform oluşturur. ANAMED, Türkiye’den ve diğer ülkelerden yılda yaklaşık otuz araştırmacıya akademik çalışmalarını desteklemek amacıyla doktora ve doktora sonrası bursları sağlar. Kurulduğu 2005 yılından bugüne kadar çeşitli ülkelerden 400’e yakın bilim insanı, merkezde çalışmalarını yürütme olanağı buldu. Türkiye’nin kültür mirası üzerine uzmanlaşmış yerli ve yabancı araştırmacılara burs sağlamak, kütüphane hizmetleri sunmak, halk katılımına açık sempozyum, konferans, çalıştay gibi toplantılar düzenlemek, Anadolu medeniyetleriyle ilgili sergiler ve bilimsel yayınlar yapmak Merkez’in ana faaliyetleri arasındadır.